İmam (r.a) gerçekten şecaatliydi. Şecaat ve cesarette inanılmaz derecede mümtaz idi. İmam Humeyni (r.a) konuşmalarının birinde yemin ediyor. Diyor ki; “Vallahi ben Allah subhanehu ve teâla’dan başka kimseden korkmuyorum. Yeryüzündeki hiç kimseden korkmuyorum!” Yalnız Allah’tan!
…الَّذِينَ يُبَلِّغُونَ رِسَالَاتِ اللَّهِ وَيَخْشَوْنَهُ وَلَا يَخْشَوْنَ أَحَدًا إِلَّا اللَّهَ
Evet; “Onlar Allah’ın risaletini tebliğ ederler ve O’ndan korkarlar ve Allah’tan başka kimseden korkmazlar…” 1
(İmam Humeyni) bu ayetin mücessem bir numunesiydi. Birçok merhalede şecaatliydi. Evvelâ; İslamı anlamada cesaretliydi. Bunu tüm açıklıkla söylüyorum ki; İmam Humeyni fikirsel olarak klasik anlayışta değildi. Anlayışında cebanet (korkaklık)tan eser yoktu. (İslam) anlayışında cesurdu. İmam (r.a) haykırıyordu; sonra Necef’te de haykırdı bunu. Tıpkı sonrasında Şehid Muhammed Bakır es-Sadr’ın haykırdığı gibi; “İslam hayatı yönlendirir.”
İmam (Humeyni) tüm açıklıkla diyordu: “Hüküm (yönetim) şahın değil, (başka) zalimlerin (de) değil, adil olana aittir.” Masum İmamların gaybetinde adil kişiye gidilir, zalim kişiye değil. Bize tüm şartlara haiz olan ADİL FAKİHLER hükmedip yönetmelidir.
İmam (r.a) Doğu Marksizmi ve Batı Emperyalizmi dönemlerinde de cesur ve şecaatliydi. Onların önünde asla zayıf olmadı. Dedi ki; “NE DOĞU! NE BATI! YALNIZCA İSLAM CUMHURİYETİ!”
Öyle bir dönem şecaat gerektiriyordu; ve İmam Humeyni de tıpkı ceddi gibi şecaatliydi.
Bu yüzden ona dediler ki; “Ey Ruhullah! Ey İmam Humeyni (r.a). Demokrasi de olsun. Yani Demokratik İslam Cumhuriyeti. Böylece Amerika bile razı olur.”
Amerika o dönemde silahları ve füzeleri ile mutlak bir süper güçtü.
İmam cevaben dedi ki; “İSLAM CUMHURİYETİ! Ne bir kelime fazlası! Ne de bir kelime eksiği!”
Ve bu bize bir nida ve çağrıdır. Ve ben diyorum ki; Ali ve Hüseyin’in topraklarından (Irak) olan bizler İslam’a dönmeliyiz.
Yalnızca namaz, kitap ve mekteplerin bulunduğu İslama değil. Yalnızca slogan, şiar ve merasimlerin bulunduğu İslama değil. Yalnızca zikir, dua ve Kur’an İslamına değil. Zira (Muhammedi) İslam, toplumsal hayatı tamamen şekillendirir. Resulullah’ın (s.a), İmam Ali’nin (a.s) ve İmam Humeyni’nin uyguladığı İslam’a dönmeliyiz.
Yerküreyi saran bu fitne ve fesat, fuhuş ve eşcinsellik, inhiraf ve zulüm çağında bugün kim İran’a giderse; İran’da kalkınma, gelişme, hürriyet ve açık görüşlü bir İslam buluyor. IŞİD İslamı değil! Açık görüşlü (münfetih) İslam!
Velayet-i Fakih’in İslamından korkmayın.
Bugün Amerika diyor ki savaş ve terörün baş sebebi Tahran’da oturan bir kişidir (İmam Hamaney) ki Ruhullah’ın halefidir. Saddam, İsrail, Suudiler, Sovyetler Birliği ve Amerika o dönemde, Ruhullah isimli bu şahsı devirmeye çalıştı. Çünkü İmam Ruhullah Humeyni bize izzet kazandıran İslamı hakim kıldı.
Ramazan ayında hepimiz en önemli siyasi duayı okuyoruz. Ramazan ayında okunan ve en önemli siyasi dua İFTİTAH DUASIDIR.
…اللَّهُمَّ إِنَّا نَرْغَبُ إِلَیک فِی دَوْلَةٍ کرِیمَةٍ تُعِزُّ بِهَا الْإِسْلامَ
“Allah’ım bize öyle yüce bir devlet vermeni istiyoruz ki, İslam onunla izzet kazansın…” 2
İslam şerefli bir devletle izzet kazanır. Evet; en şerefli, azam ve yüce devlet İmam Mehdi’nin kuracağı devlettir.
Lakin hikmetli atasözünün dediği gibi; “Tamamen elde edilemeyen şey tamamen terk edilmez.”
Seyyid Haşim el-Haydari
- Ahzab Suresi, 39. ayet ↩︎
- İftitah Duası – wikishia ↩︎