Cennete Köprü Olmayın!

Ehl-i Beyt ne kadar çok sıkıntı çekse o kadar lezzet alırlardı. Neden? Çünkü onların çektikleri her sıkıntı Allah’a (s.v.t) olan yakınlık mertebelerini artırdı. Duyduğunuz her incitici söz, sizi bir derece daha yükseltir ilahi dergâhta.

Mekke’de Peygamber’i Ekrem’e (s.a.a) “divânedir” dediklerinde üzülüyor muydu? Dönüp onlara karşılık veriyor muydu? Hayır. Daha mutlu oluyordu. Neden mi? Çünkü ona her “deli” dediklerinde, Hazretin (s.a.a) makam ve derecesi daha fazla yükseliyordu. Allah (c.c) yolunda çekilen eziyet ve sıkıntılar mü’minler için kötü bir şey değildir.

İmam Hüseyin (a.s) Aşura gününde zarar etmedi ki. Aşura gününde kaybeden Yezid idi. Şimdi söyleyeceğim söz biraz ağırdır. Bu yüzden iyi düşünelim. Yezid kendisine kötülük etti, İmam Hüseyin’e (a.s) değil. Neden mi? Eğer Yezid olmasaydı, İmam Hüseyin (a.s) nasıl şehadet makâmına ulaşırdı? Şehadet makâmı İmam (a.s) için kötü müydü, yoksa iyi mi?

Bu yüzden rivayetlerde ve dualarda şöyle geçer:

“Allah’ım! Beni başkalarının Cennet’e ulaşmasına bir köprü yapma.”

Halkı hidayet etme anlamında değildir bu. İnsanları hidayet etmek iyi bir şeydir. Köprü anlamındadır bu dua. Köprü nedir? Yani, insanlar köprünün üzerinden geçip Cennet’e ulaşır, sonra köprünün kendisi Cehennem’e düşer.

Sizi maskara edip dalga geçen kimseler, Cennet’e olan köprülerinizdir. Ve bu derecenin artması, bazı sorumlulukları beraberinde getirir, ki inşallah yaparsınız. Çünkü, Peygamber-i Ekrem’e (s.a.a) إِنَّكَ لَمَجْنُونٌ “Şüphesiz ki sen delisin!” 1 dediklerinde hem üzülmüyordu, hem de onları durdurmak için telaş ediyor, uğraşıyordu. “Delisin” demeleri ile kendilerine kötülük edip Cehennem’e gidecekleri içindi. Ve Hazret (s.a.a) de onların Cehennem’e gitmelerini istemiyordu.

Üstad Mehdi Taib’in bir sohbetinden

  1. Hicr Sûresi, 6. ayet ↩︎

Loading

İlgili Paylaşımlar

Leave a Comment